Haber

Erdoğan: Her türlü zulüm yapıldı ama Türk milleti asla zalimlere boyun eğmedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) resmi ziyarette bulundu. Fazıl Küçük, tören alanında konuştu. Kıbrıs Türk halkının zulme uğradığını ancak zalimlere boyun eğmediğini belirten Erdoğan, “Her şey yapıldı, her türlü zulüm yapıldı ama Türk milleti asla zalimlere boyun eğmedi. direnme ve özgürce yaşama iradesidir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kapsamında düzenlenen törende yaptığı konuşmada, genç nesillerin tarih bilinci ve bilinciyle yetiştirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Dikkatinizi çekmek isterim. burada belirli bir konu. 1963-1974 dönemi ne yazık ki Kıbrıs Türkleri için kan, gözyaşı ve katliam demekti. Adada tek bir Türk bırakmamaya yemin etmiş Enosis sevdalıları, huzur ve sükuneti dinamitlediler. Kıbrıslı Türklerin insanlık onurunu ve vicdanını ayaklar altına alarak eziyet etti. Kardeşlerimiz evlerinden, yuvalarından, ailelerinden ve hayatlarından zorla alındı. Burada, bu güzel topraklarda vahim katliamlara tanık olduk. Hastalıklı bir zihniyetin kin ve nefretle neler yapabildiğini bu topraklarda çok acı bir şekilde gördük. Her şey yapıldı, her türlü zulüm yapıldı ama Türk milleti asla zalimlere boyun eğmedi. Kıbrıs Türkünün direnme iradesini, özgür yaşama iradesini kıramadılar. Türkiye’nin tüm riskleri alarak Kıbrıs Türk halkının yanında yer alacağını hesaplayamadılar. Türk ordusu, mücahit kardeşleriyle omuz omuza savaşarak 49 yıl önce yazdığı destanla Kıbrıs adasına barış, istikrar, demokrasi ve huzuru getirdi. Bugün yok etmek istedikleri Kıbrıslı Türkler, KKTC çatısı altında kendi bayraklarının gölgesinde güvenle yaşıyorlar. Türkiye’nin sarsılmaz desteğiyle Kıbrıs Türk halkı yarınlarına daha umutla bakıyor” dedi.

‘ŞEHİTLERİMİZİ RAHMETLE ANIYORUM’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında vatan için canını feda edenlere rahmet dileyerek, “Kıbrıs Barış Harekatı’nın 49. yıl dönümünde sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bizleri özlem ve sevgiyle kucaklayan Kıbrıs Türk halkına ve Ada’da yaşayan vatandaşlarıma bugün bir kez daha teşekkür ediyorum. Türkiye’deki 85 milyon kardeşinizin hepsinin selam ve sevgilerini iletmek istiyorum. Sözlerimin hemen başında istiklalimiz ve istikbalimiz için şehit düşen şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum. Rabbim hepsini cennet eylesin, mertebelerini alsın, ruhları şad olsun. Şehitlerimizin uğruna canlarını verdikleri kutsal emanetlere sahip çıkmayı Rabbimden niyaz ediyorum. Kahraman gazilerimize sağlıklı ve bereketli bir ömür diler, her birine şükranlarımı sunarım. Bu vesileyle, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın önünü açarak Kıbrıs halkını bir soykırımdan kurtaran dönemin Başbakanı Sayın Ecevit’i, Başbakan Yardımcısı Sayın Erbakan’ı bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum. ve hayatını Türk dünyasının birliğine adamış Türkeş Bey. Şehitlerin hatırasına sahip çıkan, indirmedikleri sancağı kucaklayan Kıbrıslı kardeşlerimi tebrik ediyorum” dedi.

“İŞLENEN KATLİAMI ASLA UNUTMAYACAĞIZ VE UNUTMAYACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eosis ve Eoka katliamlarının unutulmayacağını ve hiçbir zaman başarılı olamayacaklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Kardeşlerim, garanti sözleşmesinden doğan hak ve yükümlülüklerimiz çerçevesinde, 20 Temmuz 1974’te kahramanımız Mehmet Ada’ya ayak bastığında Kıbrıs Türkünün asla yalnız olmadığını ve Kıbrıs’ın her zaman yalnız olmadığını dünyaya bir kez daha göstermiştir. Türk milleti asla boyun eğdirilemez. 20 Temmuz, Kıbrıs Türk halkının barış ve huzur özlemi doğrultusunda egemenlik haklarının ve eşit statüsünün korunmasının simgesidir. Adanın güneyinde ise kendini Kıbrıs’ın tek hakimi ve sahibi gören zihniyet halen varlığını sürdürüyor. Yunanlıların yeni lideri Enosis, Eoka bayrakları altında poz veriyor. Hatta Eoka terör örgütü tarafından toplu mezarlara gömülen temiz insanların silahsız, çocuk, yaşlı, kadın ayrımı yapılmaksızın kimliklerinin tespit edilmesine bile karşı çıkıyorlar. Bu şekilde gerçekleri, yani uyguladıkları zulüm ve katliamları tüm dünyadan saklamaya çalışmaktadırlar. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar bunu başaramayacaklardır. Bu topraklarda yapılan katliamları ne unutacağız, ne de unutacağız. Dünyanın unutmasına asla izin vermeyeceğiz. Tarih, Kıbrıslı Rumların Kıbrıslı Türklere karşı hiçbir hoşgörülerinin olmadığını açıkça göstermiştir. Yarım asrı aşkın süredir Kıbrıs Türk tarafının tüm çabasını sarf ettiği müzakerelerin sonuç vermemesinin nedeni budur. Türkiye ve Kıbrıs Türkleri müzakere ve uzlaşmadan hiçbir zaman kaçınmadı. Zulmü bilmemize rağmen intikam peşinde koşmadık, kin tutmadık. Adanın iki unsurunun bir arada barış içinde yaşamasının yollarını içtenlikle aradık. Bütün çabamız 1974’te Ada’ya getirdiğimiz barışın kalıcı olması içindir. Adil ve uygulanabilir bir çözüm istiyoruz. Adadaki gerçekler artık netleştiğine göre, Federal bir analizin mümkün olmadığını herkesin anlaması gerekiyor. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar’ın 2021’de Cenevre’de ortaya koyduğu vizyon gecikmeden yanıtlanmalıdır. Kıbrıs Türklerinin egemen eşitliği ve devletler arası eşit statüsü tescil edilmedikçe, yeni bir müzakere sürecine girmek sözde değildir. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin adını gasp eden Rum tarafının yaptığı tek şey kendi suçunu gizlemek ve başta Avrupa Birliği olmak üzere üçüncü taraflara bizi şikayet etmektir. Kıbrıs Türklerinin eşit ve egemen bir halk olduğunu kabul etmedikleri gibi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin anavatan Türkiye ile gönül birliği içinde olmasından da rahatsızdırlar. 20 Temmuz 1974’te bu bağların ne kadar güçlü olduğunu gördüler.’

‘KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’Nİ BİR ANDA TANIYIN’

Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada yaptığı çağrıyı yineleyerek, “Anavatan Türkiye, Kıbrıs Türklerinin sonsuza kadar varlığının, güvenliğinin, esenliğinin ve refahının teminatı olacaktır. Şartlar ne olursa olsun, biz bunu yapmayacağız. Kıbrıs Türklerinin eşit egemenliğini ve eşit uluslararası statüsünü yeniden teyit etme çabalarımızdan geri adım atmayın, maruz kaldığınız hukuk dışı, insanlık dışı tecridin ve ambargonun sona erdirilmesi için çalışmalarımız kararlılıkla devam edecektir. Kuzey Kıbrıs geçen yıl Kasım ayında Semerkand’da anayasal ismiyle.Bunu Türk Devletleri Parlamenterler Meclisi Gözlemci Üyeliği izledi.İnşallah yenileri gelir.Adanın kadim ve asli unsuru olan Kıbrıs Türkleri kesilemez. Bu nedenle Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kürsüsünden tüm dünyaya tarihi çağrımı yineliyorum: Gelin, adada artık gerçeklere sırtınızı dönmeyin ve Türk milletini tanıyın. Bir an önce Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kendi ayakları üzerinde durabilmesi ve güçlü bir devlet olabilmesi için bugüne kadar vermiş olduğumuz desteği artarak sürdüreceğiz” dedi.

‘YENİ TERMİNALİ KKTC’Yİ Cazibe Merkezi Haline Getirecek’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni açılan terminal ve pistin, KKTC’yi Doğu Akdeniz’de bir cazibe merkezi haline getireceğini belirterek, “Bugün açılışını yaptığımız Ercan Havalimanı’nın yeni terminal binası ve pisti, ülkemizle iş birliğimizin yeni bir göstergesidir. Kıbrıslı Türk kardeşler. Bugün açılışımızı yaparak sevincimizi ve gururumuzu artırdık. Bu güzel eserin gerçekleşmesinde emeği geçen herkesi şahsım ve milletim adına bir kez daha kutluyorum. Yeni terminal, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz’de bir çekim merkezi haline gelmesine katkı sağlayacak.

Erdoğan konuşmasını şöyle tamamladı:

“Sözlerimi bitirirken, Barış Harekatı’nda şehit olan Mehmetçiklerimizi ve mücahitlerimizi rahmetle, gazilerimizi de minnet ve şükranla anıyorum. Kıbrıs Türk halkının egemenlik ve özgürlük mücadelesinin müstesna isimleri olan merhum Doktor Fazıl Küçük’e ve merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a Allah’tan rahmet diliyorum. Kıbrıs Türk halkının ve tüm milletimizin 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı tebrik ederken, 11 ilimizde meydana gelen deprem felaketinde ebediyete uğurladığımız Kuzey Kıbrıs’tan meleklerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu