Komplo teorilerini çürüttü: Dünyanın en deneyimli pilotundan hayatta kalma tüyoları

Herkes uçakta “acil durum pozisyonu”na geçmek gerektiğini duymuştur, ama neyse ki çok az kişi bunu gerçekten yapmak zorunda kaldı. Bu hareket, olası bir uçak kazası sırasında öne eğilip ellerinizi başınızın üzerine koymayı içerir. Ancak yıllar boyunca, bu pozisyonun amacı hakkında birçok komplo teorisi ve söylenti ortaya atıldı.
En popüler iddialardan biri, bu pozisyonun acil iniş durumunda yolcuların hızlı bir şekilde ölümünü sağlamak için tasarlandığı yönünde. Oldukça karamsar bir düşünce, değil mi? LADbible’a konuşan dünyanın en deneyimli Boeing 747 pilotu Nick Eades, bunun tamamen bir saçmelik olduğunu söylüyor. Eades’e göre bu hareket boynunuzu koruyor: “Amacınız, büyük bir çarpma sırasında insanların boyunlarını kırmasını engellemek. Vücudu en az hasar görecek bir pozisyona sokmaya çalışıyorsunuz. Bu durum, kamçı etkisine benziyor; ani baş hareketini önlemek istiyorsunuz çünkü bu ciddi yaralanmalara, hatta ölüme yol açabilir.”
“BRACE” YERİNE BASİT TERİMLER LÜGATA GİRDİ
Bu pozisyonun asıl amacı buydu. Ancak günümüzde acil durum talimatları değişti. Eades, kabin ekibinin artık “brace” (kendini hazırla) komutunu kullanmadığını ve bunun yerine daha basit terimlere geçildiğini belirtti.
Eades, geçmişte iniş takımlarıyla ilgili birkaç sorun yaşadığını ve kabin ekibinin yolculara “Brace, brace!” diye bağırdığını hatırlıyor. Ancak “brace” kelimesinin, anadili İngilizce olmayan yolcular için kafa karıştırıcı olduğunu söylüyor: “Uçaktaki yolcuların en az yarısı, hatta muhtemelen dörtte üçü, İngilizceyi anadil olarak konuşmuyor.”
Havacılık dünyası, bir acil durum sırasında “brace” diye bağırıldığında yolcuların ne yapmaları gerektiğini anlamayabileceğini fark etmekte uzun zaman aldı. Eades, bu nedenle artık daha anlaşılır bir komut olan “Başınızı eğin, ellerinizi başınızın üzerine koyun” ifadesinin kullanıldığını açıkladı.
Bu değişikliğin, yolcuların zaten hayatlarının en stresli anlarından birinde oldukları düşünüldüğünde, onları biraz olsun rahatlatmayı amaçladığını belirtti.
Umarız hiçbir zaman böyle bir duruma düşmezsiniz, ancak eğer bir gün uçakta bir acil durumla karşılaşırsanız, en azından ne yapmanız gerektiği konusunda bir kafa karışıklığı yaşamayacaksınız.